annenizin sizi, sokağa salarken uyardığı o kötü çocuklar, mahellenize dönüyor!

13 Mart 2010 Cumartesi

gayet sade.

 Biraz garip, bira ile yenilen kaşar peyniri gibi, anlamsız, parasızken karanfilde dolaşmak, tek amacın senin gibi olanlarla takılmak olurken, aklından üzdüklerini geçirirken dumanlanırsın, her an metrodan çıkabilir birisi! seni tanıyan. O an sıçarsın.

 Korkmazsın aslında, sadece garipsersin, anlamazsın neden garipsediğini, neden böyle olduğunu.. kulaklığında Mafsal - Bombalar çalar, sonra sıra Sansar - Fırtınalar.. larlar artarken melodiler yavaşça dünyanı ele geçirir..

 Aynı gün yeri gelir, Hip Hop hakkında konuşursun bi arkadaşınla, hepiniz pesimistsiniz der, ve o yüzden o kız seni arkadaşı olarak görüyor, karamsarları sevmiyo!.. anlam veremezsin, kahkaha patlatmak istersin.. sonra duraksarsın.. ulan dersin ulan böyle bi kız değildi? müziğe göre sınıflayan insanları.. alternatif bi şarkı açarsın o sırada, gözlerin dolmuştur, kafan otobüs..




 Karanfil metrosundan, ankaray'a yönelirsin.. gözlerin doludur dedim ya.. Ağır Roman çalıyordur kulaklıkta, o sırada arkadaşının eklediklerini duyarsın, "siz sokaktan geliyorsunuz".. arka fon'da sansar siker bünyeni.. "hedef ak yüzü görmek aynada, sokakta her yerde satır ve sallama, yağmurlu bi kış akşamı ağrı girer karnına, film gibi dünya.. benzer ağır roman'a!"

tamam dersin, orayıda yakıcam! burayı da! biraz sigara ister canın, halbuki 10 dakika önce içmişsindir, metronun girişine, merdivenlere çökersin, yürüyen merdivendeki adamlar sana bakar, sen onlara, o sırada her şey aklına gelir.. her şey! ama merkezinde her şeyin.. "O" vardır. Her şey dersin, ama O olunca her şey hiç bi şey oluyordur, Türkçeyi böyle katledersin konuşmak için!

 Gidersin bi arkadaşına, konuşmaya çalışırsın.. bağırır sana.. KONUŞ. YAKLAŞIK 15 DAKİKADIR CÜMLE KURMAYA ÇALIŞIYORSUN. melike dersin, daha demeden arkadaşın yanıt verir EAAAAAA. onun hakkında konuşmak istediğinde, o kadar çok geçiştirmiştir ki konuyu, bu sefer aklına tek şey gelir, oda ondan hoşlanıyordur? 


Bu düşünce 0.1 ms de kafanın içini ele geçirir, ve yakasına yapışırsın, ardından onu kağıtmışçasına fırlatırsın, gözlerin doludur, şimdi bi sigara yapıştırırsın. ama bu 2 saatte, değişmeyen tek şey kafanın içidir.



This Is not Real -  30 şub. 2010 günü.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Kopirayt 2009 uyduruk hikaye. Güç kaynağı: Blogger